GENÇ FORUM
=> Daha kayıt olmadın mı?GENÇ FORUM - Medusa Gözlerin - 1
Burdasın: GENÇ FORUM => Kültür - Edebiyat => Medusa Gözlerin - 1 |
|
gencsahne (şimdiye kadar 101 posta) |
Ben O'nu dikkatle süzdüğümde birdenbire donup kalmıştım. Kaşları bir kalem kadar incelikte bir kuş tüyünün arkasına saklanmış bir panter gibi, yeşil bir bakış birdenbire üzerime atladı. Bu beklenmedik bakış iç âlemimde bir korku ama damağımda eşsiz bir lezzet bırakmıştı. Çelik gibi sert ve parlak olan bu bakış bir bıçak gibi işlemişti içime. Kımıldamam, ondan kurtulmam mümkün değildi, hipnotizmaya tutulmuşçasına bir sonda gibi insanın içini deşen ve acı veren bu bakışın, varlığımın en derin katlarına kadar sokulmasına katlanmak zorundaydım. O'nun karşısında sığınabileceğim hiç bir yer yok: İnsanın kendini gizlemek için kuşandığı her türlü zırhı delip geçiyor, bir elmas gibi bedenimdeki bütün camları kesiyor. Ben Cennet'in bu delici bakışları karşısında asla yalan söyleyemem. Ama bu gözlerin araştırıcı sertliği ancak bir an sürer, gözlerin buzları hemen çözülür, yeşil bir ışık parlar, belli belirsiz bir gülümseme oradan oraya atlar ya da tatlı ve iyilikle dolu parıltı ışımaya başlar. Bulutların sular üzerindeki gölgesi gibi, duyulardaki her türlü değişiklik, bu sihirli gözbebekleri üzerinde, durup dinlenmeksizin oynar durur. Öfke, buz gibi bir şimşek halinde fışkırır bu gözlerden; hoşnutsuzluk, soğuk ve parlak bir kristal gibi dondurur beni; iyilik güneş gibi parıldatır ve tutku alevlendirir. Kap katı kesilmiş ağızda hiç bir kıpırtı olmaksızın, yalnızca içten gelen samimi bir ışıkla gülümseyebilir bu esrarlı çözemediğim yıldızlar. Ve ben O'nu üzdüğüm veya duygulandırdığım zaman, tıpkı esrarengizce ağlayan bir köylünün gözleri gibi ''şakır şakır ağlayabilirler.'' Manevi bir zevkle parlayabilirler ve birdenbire hüzün gölgesi altında kararabilirler, daha sonra büzülürler ve anlaşılmaz bir hâle gelirler. Soğuk ve acımasız şekilde gözlemde bulunabilirler, bir neşter gibi kesebilirler ve bir röntgen ışını gibi derinlere kadar girebilirler hemen ardında da neşeli bir merakın göz alıcı parıltısıyla dolup taşabilirler; bir insanda gördüğüm gelmiş geçmiş gözler içerisinde ''en iyi, en güzel konuşmasını bilen'' bu gözler, duygunun bütün dillerini konuşabilirler. Bu gözlerin içinde Cennet'in yüz tane gözü daha vardır. Yalnızca bu gözler sayesindedir ki, Cennet'in yüzü, gözü, sanatsal varlığını ve hayat dilini açığa vurur. Bu mükemmel kadının aydınlık gücü, bu gözlerin binlerce küçük değişikliği yansıtan gözlerinde toplanmıştır. Cennet'in kalem gibi kaşları ve mükemmel burnundan oluşan yüzünün bölümü, bu parlak, sihirli ve manyetik taşların değerli maddesini gizlemek için koruyucu bir alandan, bir örtüden başka bir şey değildir; bu parlak taşlar dünyayı kendi içine çekiyor ve sonra ışınlar halinde dışarıya yansıtıyor. Düşüncenin doruk noktalarında bir meşale gibi parıldayabilirler ve ruhun karanlıkları içerisinde rahatça hareket edebilirler. İnsanın başını döndüren bu yeşil bakışlarda ateş ve saflık vardır bu kıvılcımlı kristallerde ve aynı zamanda hiçliğe ya da yokluğa bu Medusa (Yunan Mitolojisine göre, Gorgonlar adı verilen üç kız kardeşten en etkili olanının adı. Medusa saçları yılandan oluşmuş, korkunç bakışlarıyla her şeyi taşa çevirebilen bir ifrittir.) başına bakabilecek ve sizi taş gibi donduracak yüzünü dikkatle inceleyecek cesarette vardır. Bu gözler her türlü yanılgıyı delip geçiyor, her türlü yalanın maskesini düşürüyor. Eğer bir gün benim üzerime çevirdiği gibi o çelik yeşil hançeri kendine doğru kaldıracak olursa korkunç bir şey olurdu bu, çünkü kalbinin en ince ve hassas noktalarına kadar girip öldürücü bir yara açardı orada. Böyle bir göze sahip olan Cennet, Kova burcunun verdiği müthiş bir izlenimcilik sayesinde bütün bilgiler O'nun olur. Ama insan bu çeşit gözlerle her daim doğruyu görerek, her zaman uyanık olarak mutlu olamaz. Yazan: ltfsener |
Bütün konular: 96
Bütün postalar: 112
Bütün kullanıcılar: 336
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse