mukemmel oyuncu olma kilavuzu

Mükemmel oyuncu olma kılavuzu

Tatil sizin için diğer birtakım insanlar gibi ayaklarını kumlara daldırıp güneşlenmek anlamına gelmiyorsa, aileniz sizi zorla tatile götürmeye kalktığında önceki senelerde uydurduğunuz hastalıkları tekrar bahane etmemek için liste tutuyorsanız, pespeynir renginizden ve püskül püskül saçlarınızdan gurur duyuyorsanız, muhtemelen bir bilgisayar oyunu canavarısınız. Eh! yaz tatili de sizin gibileri için biçilmiş kaftan o zaman, hem anneniz “çocuğum, ödev, çocuğum, sınav?” diye kapınızda dikilmez hem de en heyecanlı oyunlar bu aylarda çıkar.

İster en son model “Prince of Persia”, ister eski kafalı bir “Conter-Strike”, ister daha karışığını beceremeyen bir Mario Brossever olun, daha iyi oyun oynamak için dikkat etmeniz gerekenler var. Bu yola yıllarını vermiş oyun canavarları olarak bu deneyimlerimizi sizinle paylaşmak bizi mutlu edecek. Şimdi şu “Winning Eleven” oynamaya beş dakika ara verin de dikkatinizi toplayın.

Kural 1: Zaman her şeydir, zamanlama da!

Muhtemelen bütün kuralların en önemlisi bu, zamanınızı iyi değerlendirin. Oyunlara saplanıp kalındığı için şimdiye kadar tüm dünyada milyonlarca sınavdan berbat notlar alındı, bir sonraki talihli siz olmayacaksınız diye bir garanti de yok! ÖSS gibi hayatınızı geçici olarak karton kutuya koyup üzerini koli bandıyla kaplamanızı gerektiren bir sınav öncesinde değilseniz pek sorun yok, ancak lise son sınıf öğrencisiyseniz yapmanız gereken şey çok basit – hiç bulaşmayın! Üniversite öğrencileri için aynı şey final dönemlerinde geçerli. Günde sadece bir saat oynayıp bırakabilecek kadar güçlü olduğunuzu düşünebilirsiniz, ama itiraf edin işte, bağımlısınız ve bu dediğiniz birçok oyun için mümkün değil! Final Fantasy oynarken ya da sadece save spot beklerken geçen saatleri biliyoruz da konuşuyoruz. Hele Counter Strike’dan hiç bahsetmeyelim. En son oyunların dedikodusunu yapan geveze sıra arkadaşınızın yanında bu dediklerimiz zor olabilir, ama inanın, sonunda kendinize teşekkür edeceksiniz.

Oyuna başlamanın en iyi zamanı, gelecek 48 saat içinde hiçbir şey yapmanız gerekmediğine emin olduğunuz andır. Hele strateji oynuyorsanız bunu 96 saat yapmamanız için hiçbir neden yok. Bu yüzden ideal zaman tatillerdir. Cep telefonunuzu kapayıp, kapınızı kilitleyip, kedinizi komşunuza bırakıp, arkadaşlarınıza hafta sonu tatilinde Kırgızistan’a gittiğinizi söylediğinizde koca iki gün sadece sizin olacak.

Kural 2: S.A.S.

Kural 2, görevinizin başarıyla tamamlanması için kritik önem taşıyor. Kafanızı oyundan kaldırmayıp gözlerinizi japon balığı gözüne, beyninizi zombi beynine çevirecekseniz S.A.S., yani Sınırsız Aburcubur Stoğu çok mühim. Oyun takıntılı bizler için birçok opsiyon mevcut, ama asıl önemli olan yerimizden kalkmadan hazırlanabilecek şeyler olması. Yani pişirilmesi, ısıtılması ya da herhangi bir şekilde hazırlanması gereken yiyeceklerle işimiz yok. Pizza ısmarlamanızı öneririm, minimal ayağa kalkma ile çözüme ulaşabilirsiniz. İnternete girmek veya telefon etmek için kalkmaya gerek yok, sadece kapıyı açmanız gerekecek. Üstelik internetten alıp yanında bir tane de bedava getirtebilir, birkaç saat sonra onu da kemirmeye başlayabilirsiniz. Soğuk pizza fena olur diye bir şey asla ve asla söz konusu değil. Ancak buna bile üşeniyorsanız değişik alternatifleriniz olabilir. Yüksek teknoloji ile hiç bağdaşmayabilir ama biz oyun oynarken zeytinyağlı dolma yemeyi denedik, hiç fena olmuyor.

Eğer seçiminizi bisküvi şeklinde kullanacaksanız sadece tatlı ya da tuzlu olmamasına dikkat edin, farklı kremalı, baharatlı bisküviler hem baymaz hem de değişik mineral ve vitaminlerle sizi daha iyi besler. Bu sonuncusu tamamen yalan. 


Kural 3: Uyku zayıflar içindir!

Eğer LAN partilerine katılmış olanınız varsa rahatça bizi onaylayacaktır, uyumak zayıflar içindir. 24 saat uyumamak yorucu olabilir, özellikle gözünüzün önünde uçuşan allı güllü rengarenk görüntülerden sonra, ancak istiyorsanız başarmamanız için bir sebep yok. İşin zor kısmı 48 saat uyumamak, bunun için biraz antremana ihtiyacınız olacak, öyle “aa hadi uyumayalım 48 saat” demekle olacak iş değil. Önce 24 saate alışmanız gerek. Neyse ki Rus klasikleri okumuyor, heyecanlı oyunlar oynuyoruz, 24 kolayca üstesinden gelinecek bir engel.

Bir günden fazla ayakta kalacaksanız eski dostumuz kahvenin kapısını çalmanız gerekecek. Yabancı yaşıtlarımızın Jolt, Bawls gibi doğal uyarıcı içecekleri var, bizim ise tek seçeneğimiz acı kahve. Yüksek miktarda kahvenin çarpıntı, baş dönmesi yapacağını unutmayın, bunun da tek çaresi daha fazla kahvedir, içinden çıkılmaz bir döngü yani. Bizim seçimimiz bol bol su, ancak burada da tuvalete yapacağınız sık ziyaretler sorunu var. Sağduyu önemli. Nasıl olsa susadığınızı fark etmeyeceksiniz çünkü bütün sinir uçlarınız oyuna odaklanmış olacak. En iyisi ağzınızı meşgul edip uykunuzu dağıtacak kadar için. Birazını yüzünüze serpmeniz de işe yarar.

Kural 4: Odanızı sefahathaneye çevirin.

Dördüncü ve son kural da diğerleri kadar önemli. Bu mereti en az 8 saat kalkmadan oynayacaksanız rahat etmelisiniz. Sadece yumuşak yere oturmak değil konu, omurganızın pozisyonu, bileklerinizin açısı, ekrana olan uzaklığınız performansınızı birinci elden etkileyecek. Eğer bilgisayarda oynuyorsanız ergonomik bir bilgisayar sandalyesi ve masası edinmenizi ısrarla önereceğiz. Ayrıca klavyeyle farenin etrafını bilek destekleri ile donatmanız, ileride kireçlenmemeniz ve yaşlanınca ellerinizin titrememesi için önemli. Evet, anneniz bazen haklı olabiliyor!

Konsol ile oynuyorsanız işler biraz değişiyor. Eğer bilgisayarınızın monitörüne bağladıysanız yukarıdakiler geçerli ama büyük bir ihtimal televizyona takılıdır. Bu yüzden fazla bir önerimiz olmayacak, mümkün olduğunca pofuduk bir kanepe ya da koltuk işinizi görecektir. Önereceğimiz tek şey kendinizi oyuna kaptırıp ekrana yaklaşarak kambur oturmamanız, bu birçok oyuncunun yaptığı hatadır, arkanıza dayanmanız uzun vadede çok daha faydalı olacak. Ayrıca yere oturmayı sadece birkaç saatte bir yapılacak değişiklik olarak önerebiliriz.

Eğer kulaklık kullanıyorsanız “oyun kulaklığı” diye satılan saçmalıklara para vermeyin ve düzgün bir müzik kulaklığı alın. Etrafı süngerli değil derili olanlardan ve kulağınızı tamamen örtenlerden olsun. Eğer ses konusu sizin için önemliyse – ki olmalı, altın uçlu kaliteli bir kulaklığa para vermekten çekinmeyin.

Son öneriler: S.A.S. kadar önemli olan bir kısaltma da UPS’dir. Kesintisiz güç kaynağı sayesinde saatlerce uğraşıp gelebildiğiniz bölümü kaybedince ağlamazsınız. Üstelik büyükçe bir tane alırsanız elektrik gidince sadece save edecek kadar değil, oynamaya devam edecek kadar güç sağlar. Birinci kurala tekrar dönmemiz gerek. Hiçbir şey derslerden önemli değil. O dersler sayesinde iyi bir işe girip oyun almaya devam edebileceksiniz. Kısa vadeli düşünürsek de aileniz dersleriniz kötüyse oyun almanıza izin vermez!

Uzun bir oyun seansından önce etrafınızdaki dünyanın “off” düğmesine basmaktan keyifli bir şey olamaz. Size bunu kolaylaştıracak birkaç öneri saydık, kendi sisteminizi geliştirmek de elinizde elbette. Hadi biz kaçtık, neredeyse iki saattir oyuna ara vermişiz!