saglikli cinsel yasam ve depresyon

Saglikli Cinsel Yasam ve Deprasyon

 
Cinsel saglik bilgileri yazimizda bu defa cinsel saglik ve deprasyon ile ilgili bilgileri sizler ile paylasacagiz. Deprasyon gunumuzde fazlasiyla yasanan saglik sorunlarindan birisi ve deprasyon insani her yonden etkiledigi icin cinsel performans olarakta bizleri etkilemekte. Asagida yeralan makalemizde deprasyon ve cinsel yasam ile ilgili tum detayli bilgileri bulabilirsiniz.

Depresyon cinsel hayatı bitiriyor:
  • Depresyon bir çökkünlük halidir
  • İşsizlik kişiyi depresyona sokabiliyor
  • Depresyon cinsel hayatı bitirebiliyor
  • Cinsel sorunlar depresyonu ağırlaştırabiliyor
  • Depresyon tedavi edilebilir bir hastalıktır

Herkes yaşamının bir döneminde umutsuzluk, hüzün, keder, mutsuzluk gibi olumsuz duygulanımlar yaşayabilir. Bunlar, genellikle yaşanan olaylarla ilişkili ve geçicidir. Bazen bu duygulanımlar daha aşırı boyutlarda ve daha uzun süre yaşanabilir. İşte bu durumda, kendine özgü belirtileri olan, çok iyi tanımlanmış ve ciddiye alınması gereken bir hastalık olan depresyondan bahsedilebilir. Basın açıklamalarıyla ve anket çalışmalarıyla gündem yaratan Cinsel Sağlık Enstitüsü-CİSED; toplumda en sık rastlanan ruhsal bozuklukların başında gelen depresyon ve cinsellik konularındaki tartışmalara açıklık getirdi ve depresyonun cinsel hayatı bitirdiğine dair bir basın açıklaması yaptı.

Depresyon bir çökkünlük halidir
Depresyonun, kişide ilişkisel, kalıtımsal, çevresel ya da hormonsal bozukluklar sonrasında gelişen çökkünlük hali olduğunu ifade eden CİSED Başkanı Uzman Psikolojik Danışman Dr. Cem Keçe; “Depresyon tıpkı diğer hastalıklar gibi, örneğin kalp ya da mide ülseri gibi tıbbî bir durumdur ve kişiden kişiye değişiklikler gösteren bir grup belirti ve bulgulardan oluşur. Eğer;

  • Kendinizi, bir süredir hemen her gün, yaklaşık gün boyu süren bir biçimde ağlamaklı, üzgün, kederli, morali bozuk, mutsuz, dertli, çaresiz, sıkıntılı, zavallı, neşesiz, sinirli, çökkün, boşluktaymış gibi v.b. olarak tanımlıyor ve hissediyorsanız,
  • Eskiden zevk aldığınız etkinliklerin çoğuna karşı ilginizde azalma varsa veya artık bunlardan eskisi gibi zevk almıyorsanız,
  • İştahınızda azalma veya artma varsa ve istemediğiniz halde kilo veriyor veya alıyorsanız,
  • Hemen her gün uykusuzluk çekiyorsanız ya da aşırı uyuyorsanız,
  • Uykuya dalmakta güçlük çekiyor veya sabahları istemediğiniz halde erken uyanıyor veya gece sık sık uyanıyorsanız,
  • Eskiye göre çok daha uzun süre uyumanıza rağmen kendinizi yorgun hissediyorsanız,
  • Hemen her gün yakınlarınızın da fark ettiği şekilde konuşmanızda, düşüncelerinizde ve davranışlarınızda bir yavaşlamadan yakınıyorsanız,
  • Karar vermekte, etkinliklere başlamakta ve sürdürmekte güçlük çekiyorsanız,
  • Yorgunluk, bitkinlik ve enerji kaybınız olduğunu hissediyorsanız,
  • Cinsel isteğiniz azalmışsa veya sertleşme sorunları yaşıyorsanız,
  • Bedeninizde nedeni bulunamayan ağrılar, nefes darlığı, yorgunluk, baş dönmesi, mide ve bağırsaklarda gaz, ishal-kabızlık dönemleri gibi yakınmalarınız varsa,
  • Değersizlik, kendini beğenmeme veya küçük görme, kendini kınama, suçlama ya da suçluluk duyguları sizi rahatsız ediyorsa,
  • Düşüncelerinizi belli bir konuya yoğunlaştırmakta güçlük çekiyor veya zihninizin karmakarışık olduğunu hissediyorsanız, en basit konuda bile karar vermekte güçlük çekiyorsanız,
  • Yineleyen biçimde “ölsem de kurtulsam” diye düşünüyorsanız veya aklınıza intihar düşünceleri takılıyor veya intihar planları yapıyorsanız, bunlardan birkaçı sizde varsa depresyonda olma olasılığınız çok yüksektir.” dedi.

İşsizlik kişiyi depresyona sokabiliyor
Depresyonun her yaşta görülebileceğine dikkat çeken CİSED Genel Sekreteri Cinsel Terapist Psk. Gülüm Bacanak; “Depresyon kadınlarda en sık 35–45 yaşları arasında, erkeklerde ise; 45–55 yaşları arasında ortaya çıkar. Depresyon bekâr ya da evlilere göre, ayrılmış ve boşanmış kişilerde daha çok görülür. Bekâr kadınlarda evlilere göre daha az oranda depresyona rastlanabilir. Erkeklerde ise evlilik, depresyon riskini bekârlığa göre azaltmaktadır. Bu kişilerin ailelerinde intihar ve alkolizm yüksek oranda görülmektedir. En az 6 ay süre ile işsiz kalan kişilerde de depresyon daha çok görülür.” dedi.

Depresyon cinsel hayatı bitirebiliyor
Depresyon belirtilerini ciddiye almayan birçok hastanın tedavi olma gereği bile duymadığını söyleyen CİSED Başkanı Uzman Psikolojik Danışman Dr. Cem Keçe; “Bir tükenmişlik hissi yaratan, uyku ve iştah sorunları yaşatan, hatta kişi intiharın eşiğine götürebilen depresyon; cinsel problemlere de yol açabilir, hatta cinsel hayatı bitirebilir. Depresyona girmiş erkeklerde başta cinsel isteksizlik, erken boşalma ve sertleşme sorunları görülürken, kadınlarda ise daha çok cinsel isteksizlik ortaya çıkar. Çünkü cinselliğin cinsel istek, uyarılma ve orgazm olmak üzere 3 aşaması vardır. Depresyonda başta cinsel istek azalır. Buna bağlı olarak uyarılma ve orgazm sorunları da ortaya çıkabilir. Ancak tüm bu sorunlar depresyonun tedavi edilmesiyle birlikte kendiliğinden düzelmektedir.” dedi.

Cinsel sorunlar depresyonu ağırlaştırabiliyor
Depresyonda negatif bir kısır döngü yaşandığını söyleyen CİSED Genel Sekreteri Cinsel Terapist Psk. Gülüm Bacanak; “Bu kısır döngü ‘yumurta mı tavuktan çıkar, tavuk mu yumurtadan çıkar’ bilmecesi gibidir. Depresyon cinsel sorunlara yol açabilirken, cinsel sorunlar da mevcut depresyonu ağırlaştırabilir. Çünkü cinsel sorunlara depresyonun yol açtığını bilmeyen hastalar, genellikle bu sorunların kendi yetersizliklerinden kaynaklandığını düşünürler, bu da mevcut tabloyu ağırlaştırır. Ağırlaşan umutsuzluk ve karamsarlıkta daha önce var olmayan cinsel sorunların ortaya çıkmasına yol açabilir. Hasta cinsel hayatının tamamen sona erdiğini düşünerek depresyonunu daha ağır yaşamaya başlar. Bu durumda ‘yine başarılı olamazsam’ düşüncesiyle başaramama korkusuna (performans anksiyetesi) kapılan hastada, depresyon tedavi edilse bile cinsel işlev bozukluğu kalıcı olabiliyor.” dedi.

Depresyon tedavi edilebilir bir hastalıktır
Depresyonun tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu söyleyen CİSED Başkanı Uzman Psikolojik Danışman Dr. Cem Keçe; “Depresyonda olan kişilerin çoğu tıbbi yardım almayı düşünemezler ve bunun sonucunda da büyük acılar çekerler. Bu nedenle, depresif yakınmalarınız varsa kendiniz, çevreniz ve geleceğiniz için bir terapiste başvurun ve yardım isteme hakkınızı kullanın. Çünkü umutsuzluk, mutsuzluk ve çaresizlik durumu olan depresyonda, umutsuzluğunuzu paylaşmak ruhsal iyileşmeye giden yolun ilk adımı olacaktır.” dedi.

Sağlık Bilgileri Sayfasına Dön

 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol