tiyatro2

tiyatro


Entrika: Tiyatro oyununda, olayların seyircide merak hissi uyandıracak şekilde birbirine dolanması, karışması.

 

Epizot: Bir hikâyede ana temaya bağlı daha az önem derecesine sahip olan tema.

Fars: Güldürü elementini daha çok hareketler ve şakalar yoluyla yakalayan oyun. Bu türde kişiler ve olaylar abartılarak karikatürize edilir.

Feeri: Doğaüstü olayların anlatıldığı masalların tiyatro sahnesinde sergilenmesidir. Bu türde cinler, periler ve devler gibi doğaüstü varlıklar rol alır.

Figüran: Oyunlarda hiç konuşması bulunmayan veya çok az konuşması bulunan kişilere verilen isim. Bu kişiler çoğu zaman sahneyi doldurmak için oyunda görev alırlar.

Fuaye: Salonlarda seyircilerin dinlenmesine ayrılmış bekleme salonları.

Furi: Türk Doğaçlama Tiyatrosu’nda “alkış” anlamına gelir.

Gag: Bir skeçte, revüde ya da bir eğlence gösterisinde herkesin gülebileceği bir nükteyi kapsayan sözler ya da durumlar.

Gala: Özel gösterim.

Grotesk: Zıtlıkları bünyesinde barındıran oyun karakterlerinin seyirciyi güldürmek amaçlı sergiledikleri karşıt ve abartılı görüntüler için kullanılan sıfat.

İç Monolog: Bir oyuncunun ruh halini ve düşündüklerini seyirciye yansıtması

Jest: Sahnede sanatçıların yaptıkları beden hareketleri.

Jön Prömiye: Genç erkek kahraman.

Kabare: Güncel siyasal ve toplumsal konuları eğlendirici bir şekilde ve taşlayıcı bir biçimde irdeleyen, güldürürken düşündüren bir tiyatrodur. Sahnede danslardan, skeçlerden, şarkı ve şiirlerden bolca faydalanılır.

Kondüvit: Oyun esnasında rol sırası gelen oyuncuyu sahneye çıkması için uyaran kimsedir.

Kulis: Tiyatro sahnesinin yanlarında veya arkasında bulunan oyuncuların bekleme yeridir.

Loca: Salonlarda seyircilere ayrılan özel bölüm.

1 | 2 | 3 | 4

 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol