GENÇ FORUM
=> Daha kayıt olmadın mı?GENÇ FORUM - Türkçe Yozlaşıyor Diyenlere...
Burdasın: GENÇ FORUM => Kültür - Edebiyat => Türkçe Yozlaşıyor Diyenlere... |
|
gencsahne (şimdiye kadar 101 posta) |
İnsanın doğasına yerleştirilmiş birkaç güdüden ikisi. Yalnız insanı insan kılan tek unsur “düşünmek”. Düşüncelerimizi hangi dili bilirsek bilelim, kendi anadilimiz üzerinden düşünürüz. Düşünmek duygularımızın yatağıdır. Diller arasında düşünmek, bir dili çok iyi derecede bilmek, sonradan öğrenmiş olduğumuz bir dilin kültürünü yaşamamızı sağlamaz. Sadece taklitten ibaret bir konuşma yeteneğine sahip oluruz. İnsan anadiliyle ağlar ve güler. Ve hiçbir beşer ana dili haricindeki kelimelerle betimlenemez. Bir Türkün, bir Fransız’ın, bir İtalyan’ın İngilizce bilmesi İngilizler gibi düşünmesini sağlamayacağı gibi, halkın seçtiği ortak kelimelerde (yoğurt, hamburger, pardon, kebap, lokum vs&hellip ne onları biz, ne bizleri onlar gibi kılar. Ne de diller yozlaşır… Düşünsenize bundan yüz elli, iki yüz yıl sonra belki de “özür dilerim” kelâmı tamamen kalkıp yerini “pardon’a” bırakacak. “Perspektif” kelimesine de “yörünge” diyenine pek rastlanmaz. Halk diline ne katmışsa bu onun anadilidir. Pardon artık cihanşümul bir kelâm olmuştur (her ne kadar benimseyemesek de) Bunu değiştirmek dil bilimcilerinin elinde değil, halk yaşar, biz yazarız… Bu kelimeler benimsendikçe biz bunlara Fransızca, İngilizce, Almanca diyemeyeceğiz, kökenleri her ne olursa olsun Türkçedir. Dil düşüncenin evidir, evet öyle. Ama diller düşüncenin evi değildir… Dikkat! Düşünce dilin evi değil, dil düşüncenin evi… Yine dikkat! Diller düşüncenin evi değildir! Yanlış anlaşılmasın ama dünyadaki hiçbir dil ham değildir. Karma diller üzerine bir dünyada yaşıyoruz. Geçen sene Rusya’ya iki bin, İngiltere’ye dört yüz Türkçe kelâm girdi, bunların içinde Arapça olan bakkal bile Türkçe sayıldı. Ne onlar Türk oldu, ne de Türk kültürlerini benliklerine taşıdılar. Dünya kebaba kebap, lokuma lokum, bakkala bakkal demeye alışınca göğsümüz kabarıyor ve bir hindi gibi kabarıyoruz. Ama halkın istediği “pardon” dilimize nüfuz edince nasıl da bas bas bağırıyoruz. Bunu yozlaşmak olarak algılamayın artık. Bunlar olağan evrensel alışverişler... Olayı “dil” olarak değil de “insan” olarak ele alalım. Tekrar yanlış anlamayın “özür dilerim” demek tabiî ki “pardon’dan” daha iyi, daha güzel. Ama halkın bakışıyla görmek lazım. Hangimizin annesi, babası bu kelimeleri kullanmıyor ki “saat, kravat, burun, ağız, minibüs, otobüs, tramvay, limon, leylak vs…” daha niceleri. Şayet bunlar Türklüğe hakikaten de zarar veriyorsa… Politika, demagoji, siyaset gibi kelâmları; parlak deri koltuklardan hiç durmadan sarf eden, medyada kullananları başlarınıza getirmeyin esas... Esas 21. yy.da günümüz tehdidi televizyondur. Birçok ilginç televizyon dizileri “dermişiiiiiim” diye uzatmalar yapıp Türkçeyi Türkçeyle yozlaştırıyorlar. Aslolan yozlaşma budur. Eğer ki bunlar; dünya dilleri arasında halkların istediği gibi bir alışverişse, kimse kalkıp dilimiz yozlaşıyor demesin. Yoksa mantığımız mı yozlaşıyor ne? Yazan: ltfsener |
Bütün konular: 96
Bütün postalar: 112
Bütün kullanıcılar: 336
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse