unlu kariyerler 2
ünlü kariyerler
Yeni bir şeyler türedi bir de. Batı kültürü, bireyselciliği çok öne çıkaran, atılımcı, gelişimci bir kültür ama diğer yandan batı, kültürüyle, yalnızlığı, yabancılaşmayı fena halde yaşayan bir kültür. Londra’da ayrı ayrı parklarda, yalnız başına oturan yaşlı kadınlar görürsünüz, halbuki bizim kültürümüz aslında kolektivisttir. Üç beş kişi bir araya gelir gelmez kaynaşılır. Ama şimdi büyük şehirlerimizde batıdan da beter, asimile edilememiş bir bireysellik sonucu müthiş bir yalnızlık var. Özellikle İstanbul’da - ki küçük bir devlet oldu artık - belli bir sosyo ekonomik durumun üstündeki insanlarda yalnızlık müthiş boyutta. Müthiş bir boşluk içinde insanlar. Dolayısıyla parayla dost satın almak gibi bir takım asortik işler türedi. Eğitimi olan insanlara bir şey demiyorum ama birçok eğitimsiz insan yaşam koçluğu, danışmanlık, yol göstericilik gibi isimlerle para kazanıyor. Böyle insanlardan fikir alıyorlar. Sana akıl veren, seni yönlendiren eğitimsiz herhangi bir insana neden güveniyorsun? Bunlar tehlikeli… Lise mezunu bile olmayan, kartvizitinde “way shower” yazan insan biliyorum. Televizyonda şov yapan eğitimsiz insanlar da var maalesef.
Mesela, NLP diye bir şey çıktı bir de. NLP denen şey beşeri bilimlerle alakası olan bir şey değil. İki tane mühendisin kurduğu bir hikâye. NeuroLinguistic Programme. Nöral bir şekilde ve lisan yoluyla seni programlıyorum demek istiyorlar ama yaptıkları şey hipnoz tekniğinden başka bir şey değil. Fakat mistifiye etmişler ve çırak, kalfa, üstat gibi manevi derecelerle, guru olmak gibi yalanlarla insanları kandırıyorlar. Sosyoloji doktorası yapmış insanlar kendilerine doktorum diyerek, psikologlara, psikiyatrlara meydan okuyorum diyerek ortaya çıkıyorlar. Daha sonra reiki gibi bir safsata çıktı. Bir iki kursa gidip enerjisini başka insanlara geçirdiklerine inanan insanlar var. Nerdeyse din halini aldı bu tip inanışlar.
Yabancı ülkelerde neredeyse her birey mutlaka psikolojik destek alırken Türkiye’de buna psikolojik destek almanın akıl hastalığı / delilik anlamına geldiği düşüncesinden dolayı hiç sıcak bakılmıyor, bu konuda neler söyleyeceksiniz?
Birçok hastamla dışarıda karşılaştığımda ilk tepkiyi ben vermem. Önce o selam verecek mi diye beklerim, çünkü dediğin gibi psikiyatrların deli doktoru olduğunu düşünen çok insan var ve utanıyorlar. Hâlbuki dâhiliyecinle, ortopedistinle dost oluyorsun da neden psikiyatrınla olmuyorsun. Biz elbette ki akıl hastalarına da bakıyoruz ama aynı zamanda sıradan sorunlarla, ailevi sorunlarla, depresyonla da ilgili bize gelebilecekleri, zamanla oturacak bir konu sanırım. Anadolu’dan gelen hastalar oluyor. Mesela Adana’dan, “küçük yer laf çıkar” diye buraya gelen var.
Zamanında, medya aracılığıyla bu yanlış inancı yıkmaya çalıştım ama şimdi medyayı da yanlış amaçlar için kullanan ve yanlış bilgilerle toplumu yönlendiren insanlar olduğu için çok dikkat etmek lazım aslında.